Rehber-Zulmü
Rehber mecburiyetine son verilmeli. Navigasyonun, güvenliğin, yabancı dilin hiç bilinmediği, yolların olmadığı zamanlarda çıkarılan bu zorunluluk günümüzde seyahat acentalarına ve tüketiciye zulüm haline gelmeye başladı.

Bir grubun bir yöre hakkında ayrıntılı bilgi alması, doğru bilgi alması, güzel hikayelerin, anlatılması istenmesi o grubun kendi tercihidir. Zorunlu tutulamaz. Ben Ayasofya’nın tarihini bilmek istemeyebilirim ama orayı görmek isteyebilirim. Kapalı çarşıyı rehbersiz gezebilirim. İstediğim yerden kendim alış veriş edebilirim. Kapadokya’yı kendim gezebilirim. Rehber olmassa mağdur olmam, iyi gezemesemde bu benim sorunum. Mecbur tutulmasının hiç bir anlamı yok.

Uludağ’dan Sabiha Gökçen’e bir otobüs yolcuyu transfer yapıyoruz. Başında da acenta yetkilisi, acenta çalışanı turizmci arkadaşımız var. Grup Türk grup. Ulucamiyi bir görelim namaz kılalım veya Kozahan’da alışveriş yapalım diyorlar. Götüremiyoruz, çünkü ceza yiyoruz. “Rehberimiz yok efendim, gidemiyoruz”! diyoruz. Bu kadar saçma bir şey olur mu? Gidersek Cezası7500 TL.

Grupların başında bir grup lideri, transfer personeli veya tur danışmanı, tur sorumlusu mutlaka olmalı. Fakat bu kişinin mutlaka rehber olması gerekmez. Müşterilerin böyle bir talebi yoksa kime ne? Acentada sigortalı çalışan bir kişi, kendi müşterilerinin başında bulunması yasal olarak yeterli olmalı. Rehber mecburiyetine gerek yok.

Bir acenta sahibimiz bayram için Marmaris’e bir otobüs yolcu götürüyor. Otobüsün ön koltuğunda da acenta sahibi oturuyor. 4 gün Marmaris’te bir otelde kalacaklar ve geri dönecekler. İsterlerse de bir ören yerine belki uğrayacak belki uğramayacak. Bayram turu diye satmış. Yolda durdurmuşlar. 7500 TL ceza. Neymiş efendim rehber yokmuş. Patron işinin başında. Rehber ne yapacak? Marmaris’in denizinin özelliğini mi anlatacak? Bu ne saçmalık. Bu acenta şimdi hiç bir ihtiyacı olmayan rehber için, Bursa’dan yola çıkarken rehberi bindirecek, 4 gece orada konaklatacak maliyeti 4000 TL, üzerine 5 gün rehberlik ücreti ödeyecek maliyeti 7500 TL toplam 11.500 TL ek rehber parası müşteriden tahsil etmek zorunda. Diyorki : “ ben komple turu organize ediyorum bu parayı kazanamıyorum. İhtiyacım olmadığı halde niye alayım, müşteri istemiyor. Ben işin başındayım diyor. Sonuna kadar haklı.

Başka bir sorunda yoğun dönemde rehber yok. Rehber tutmak istesek rehber bulamıyoruz. Ceza yiyoruz.

Acenta turu rehberli ilan etmişse rehber olmalı. Yoksa da bu konu tüketici ile acenta arasındaki sorun. Rehberler odasını da ilgilendirmez.

Başka bir aziz nesinlik hikaye daha var. Türkiye de rehber olmak için ingilizce mecburiyeti var. Rehberlik meslek yüksek okulundan mezun olan gençlerimiz ingilizce bilmiyor. Öğrenemiyor. Ayrıca ülkemizdeki turların %70 i yerli tur. Türk grubuna ingilizce rehber mecburiyetinin de anlamı yok.

Madem kokart vermeyeceksiniz gençlerin geleceği ile niye oynuyorsunuz? Niye ingilizce öğretmiyorsunuz?

Sonuç olarak;
  • Rehber mecbur olmamalı.
  • Ören yerleri gibi grubun dağınık gezmesinin sorunlu olduğu yerde bir grup lideri olmalı ama bu kişinin rehber mecburiyeti olmamalı, acenta sigortalı çalışanı yeterli olmalı.
  • Ören yerleri, tarihi kültürel değeri olan yerlerde o kurumun veya bölgenin rehberleri zorunlu olup olmayacağına bölgenin kamu idarecileri karar verebilir. Eğer mecbur olursa orada yerel rehber sadece bölgede kullanılmalı. Otobüste olması, tur ile gelmesi zorunlu olmamalı.
  • Rehberli ilan edilen turda rehber yoksa, tüketici şikayeti durumunda ceza kesilmeli. Bu cezayı da TÜRSAB kesmeli. Sorun tüketici ile rehber arasında. TÜRSAB acentaya disiplin ve para cezası vermeli. Rehberler odasının bir müdahelesi olmamalı.


Saygılarımla,
Hasan EKER,
Turizmci