Antalya Turizm Fuarı

Fuarlar bir kurumun tek başına yapacağı organizasyonlar değildir. Fuarlar tüm paydaşların desteği ile büyüyebilecek organizasyonlardır. Sektör adına taşın altına elini koyan, finansal riske giren, emek harcayan girişimcilerin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.

Ükemiz turizminin gelişmesi adına önemsediğimiz bir kaç konuyu siz değerli hazirun ile paylaşmak isterim.

  • Arz talep dengesi
    • Turizm sınırsız bir arza sahip olmamalıdır. Sınırsız arz olan yerde turizmcide biter, doğa da biter, turizmin ham maddeside biter.
    • Arz talep dengesine dikkat etmeliyiz.
    • Fiyatlar, kabul edilebilir bir düzeye gelmeden, turizmde yeni arzlara izin verilmemelidir.
    • Doğa dengesinin tehlikeye girdiği, yeşil ve betonlaşma oranının tehlikeye girdiği, trafik ve altyapının yetersiz kaldıgı, noktalarda turizmin arzı derhal durdurulmalıdır.
  • Turizmin ülke geneline yayılması
    • Ülkemizin her bölgesi turizm potansiyeline sahiptir. Her bölgemizi geliştirmeliyiz. Turizmden aldığı payı arttırmalıyız. Her bölgenin dinamikleri farklıdır. Turizmi bölge bazında ayrı ayrı ele alıp, yatırım, yönetim ve denetim anlayışı ile, merkezi hükümetin koyduğu vizyon ile, yerinden ve yerelden yönetmeliyiz.
    • 80li yıllarda arazi tahsislerindeki düzenlemeler , özellikle sahil turizmimize büyük bir ivme kazandırmıştır. Bu uygulamanın benzerini turizm potansiyeli yüksek bölgelerimizden başlatıp tüm ülke geneline uygulanabilir ve yatırımcı odaklı bir düzenleme ile aynı hamleyi tekrar yapmalıyız.
    • Turizm tek başına ne kamunun ne de özel sektörün yönetecebileceği bir sektör değildir. Kamu gücü ile özel sektör bilgi birikimi tek elde ve yasal çerçevede toplanmalıdır. Böylelikle turizmi ülke geneline daha rahat yayabileceğimizi ve başarıya ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.
  • Kişi başı turizmin gelirinin artması
    • Ülkemiz turizm potansiyelini verimli yönetmeliyiz. Kişi başı turizm gelirini arttıracak çalışmalar yapmalıyız. Paket tur şüphesiz vazgeçemeyeceğimiz bir gerçektir. Fakat yavaş yavaş başta Avrupa olmak üzere, yurtdışından tarifeli sefer sayılarını özellikle sahil bölgelerimize arttırarak her geçen gün yüksek gelir grubu turisti ülkemizde artan oranda ağırlayabileceğimize inanıyoruz.
  • Turizm Fonu
    • Ülkemiz konumu nedeniyle sık sık siyasi, terör veya coğrafi krizlere maruz kalmaktadır. Bu krizlerden en çok etkilenen sektör turizmdir. Bu nedenle turizmcinin, turizm fonuna ihtiyacı vardır. Bizim görüşümüz konaklama vergisi yerine şehir vergisinin alınması, TGA payı olarak toplanan payların sigorta fonu olarak değiştirilmesi, ülke tanıtımının ise eskiden olduğu gibi devlet bütçesinden yapılmasıdır.
  • Türkiye Turizminin geleceği
    • Dünya turizmcileri ile rekabet edebilmemiz için proaktif olmalı rakiplarimizden önce turistin ve turizmin geleceğini bilimin ışığında belirlemeliyiz.
    • Turizm akademisyenleri, Sosyologlar, sosyal psikologlar, dünya turizm örgütü öngörüleri, turizme etki eden yatırımcılar ve kamu yöneticileri ile sistematik ve sonuç odaklı toplantılar yapıp uzun vadeli stratejilerimizi belirlemeliyiz. Özellikle ana pazarımız Avrupalı turistin turizm anlayışını, turizmde önceliğini iyi etüt etmeliyiz.
    • Turizmde geleceğimizin önemli bir ayağıda eğitimdir. Turizm eğitim sistemini sistamatik çalıştaylar ile ele almalı. Sektörün ve öğrencilerin beklentilerini karşılayacak hale getirmeliyiz. Turizm eğitimi alan öğrenciler sektörde devam etmemekte. Turizmciler ise aradıkları nitelikte insan kaynağı bulamamaktadırlar.
  • Turizm deneyimmiz
    • Ülkemiz 50 yıldır turizm alanında dünyada aktif bir rol üstlenmektedir. Bu deneyimi uluslararası alanda da, daha fazla göstermeliyiz, yerel markalarımızın dış ülkelere açılmasını desteklemeliyiz. Türkiye turizmde önemli know-how u olan bir insan ve işletme gücüne sahiptir. Bu potansiyelimizi doğru kullanmalıyız. Ülkemiz turizmde dünyada 4. sıraya kadar yükselmiş bir ülke. Hiç bir sektörde bu kadar başarılı değiliz. Bu başarıda katkısı olan tüm kişi ve kurumları, meslektaşlarımı kutlarım.

Bizler turizmciler olarak aynı gemideyiz. Aynı davayı güdüyoruz, davamız ülke ekonomisi, döviz girdisi, istihdam gibi ulvi konulardır. Bu nedenledir ki turizmciler arasında özel bir bağ ve kardeşlik vardır. Böyle bir mesleğin mensubu olduğumuz için ne kadar mutlu olsak az. Memnuniyet ile görüyorum ki turizmin otelcisi, rehberi, seyahat acentecısı tüm toplantılarda birlik ve dayanışma içerisinde. Bizlerin çözemeyeceği hiç bir sorun yok. Dayanışmamızı ve iletişimimizi daha fazla geliştirerek hızlıca yol almalıyız.

Turizmciler olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılına gurur ve mutlulukla giriyoruz.

15.000 şirket bazında üyemiz, 300 personelimiz, 37 bölge başkanlığı, 15 ihtisas başkanlığımız ile ülke turizmine hizmete her zaman hazır olduğumuzu belirtmek isterim.

Saygılarımla.